İyi akşamlar diliyorum.
Bu yazıyı bu sabah yazıp yayınlamayı planlıyordum ama maalesef biraz gecikme yaşadık. En çok önemini kavramamız gereken konulardan biri olduğunu düşünüyorum bu not alma işinin. Çünkü elimizde kitap da olsa, fotokopiler de olsa çalışırken bizim kendi elimizle yazdığımız notlardaki verimi alamıyoruz. Yine kendi üzerimden anlatarak yola çıkacağım. Sizler de kendinize pay biçin..
Biliyorsunuz eczacılık okuyorum. Sanılanın aksine ağır derslerimiz var. Ancak her ne kadar yoğun dersler görsek de şimdiye kadar kitap alma zahmetimiz olmadı. Bize verilen notlar zaten ders kitaplarından derlenen cümlelerden alınıyor, resmi kaynaklardan alınan grafiklerle destekleniyor, patoloji veya anatomi gibi insan vücudu ile ilgili derslerde gerekirse Cerrahpaşa'dan gelen otopsi fotoğrafları veya inceleme resimleri ile katkı yapılıyor. Hocalarımız derste duvara yansıtarak anlattığı slaytları bizlere power point sunumları dinleyici notları olarak veriyor. Biz de onları kırtasiyeye bırakarak çıktılarını alıyoruz. Bu notlar her sayfaya 6 tane slayt gelecek şekilde küçük kitapçıklar olarak elimize geçti ve onlar ile sınavlara hazırlandık.
Genelde dersten sonra biz gidip flashlarımıza attığımız için ders esnasında elimizde olmayan bu notları yazma gereği duymuyorduk. Duymuyordum.. Nasılsa verilecek oradan çalışırım düşüncesi hakimdi. Bu yazmama olayı daha sonra derse odaklanamama, konsantrasyon eksikliği gibi sorunlara yok açtı. İpin ucunu kaçırmama neden oldu. Hatta derse girme isteğimiz kaçırdı desem yeridir.
Bir de not almamanın şöyle bir kötü yanı var. Sınav zamanı yaklaştıkça derste söylenen birtakım şeylerin bize verilen notlarda olmadığını gördük ve sınıf içerisinde araştırmaya başladık. Bulamadık ve zorlandık. Üst dönem notlarından çalıştık. Bu da bana ders oldu. Çünkü bir notun peşinden koşmak kadar kötüsü yok herhalde hazırlık aşamasında.
İkinci dönemden itibaren çok düzenli notlar aldım. Kendi notlarımı kendim derlemeye başladım. Üçüncü yani geçtiğimiz dönemde de ders notlarını vermeyeceğini söyleyen hocamızın dersine notlarımı alıp bilgisayarda yazarak ders notlarını ben oluşturdum. Kırtasiyede benim notlarım basıldı. Bunu yapmak bana o kadar şey kazandırdı ki. Dersi her ne kadar sevmesem de dinlemek ve öğrenmek zorunda kaldım. Ki bu ders benim belalım Analitik Kimya idi. Toplam dört tane ders notu hazırladım. Bir de notlarda herhangi bir problem olursa beni bulsunlar diye adım soyadım yazıyordu bu nedenle sınıfta bayağı popüler olmuşum.. :) Şaka bir yana işte en büyük kolaylık: Bu notları zaten önceden yazdığım için sınava çalışırken iki kere tekrar etmem yetti.
Sonra düşündüm ve dedim ki..
Neden her derste bunu yapmayayım?
Derste aldığım notları daha sonra orijinal not ile birleştirir eksikleri yazarım, önemli yerleri çizerim, sınava da oradan çalışırım..
Ve yaptım. İyi ki de yaptım..
Daha iyi bir ders dinleme ve çalışma yöntemi olamazdı sanırım. Derste defterime notlar alıyordum. Böylece dersi dinliyor, dikkatim dağılmıyordu. Ders çıkışı notları alıyor ve evde kendi notlarımdan yola çıkarak işaretleme ve eklemelerimi, araştırmam gereken yerleri belirliyordum. Böylece hem hocanın önem verdiği yerleri biliyor, çıkabilecek yerleri daha iyi çalışma gibi bir şansım oluyordu. Her şeyden önemlisi TEKRAR yapmış oluyordum. Keşke daha önceden yapsaydım dediğim yegane okul rutinim bu oldu artık.
Demem o ki arkadaşlar, kendi düzeninizde bu rutine benzer bir rutine yer vermenizde fayda olacağını düşünüyorum. Söz uçar, yazı kalır. Bu böyle.
İnşallah kendi düzeninizi oturtmada problem yaşamazsınız.
Herkese kolaylıklar dilerim..