Selamlar..
Planımızı yaptık. Kahvemizi aldık. Ders çalışıyoruz. Keyfimiz yerinde. Her şey tıkırında. Cumartesi günü dershane geneli deneme sınavımız var. Geçen sefer 100 net yapmıştık ancak o sınavdan sonra daha çok konu öğrendik ve 100 netin üzerine ekleyeceklerimiz var.
Cumartesi sabahı kahvaltımızı yaptık. Üzerimizi giyindik. Su, kalem, silgi, cephane (0.7 uç) hazır. Optiğimizi doldurduk, sınavımızı bitirdik. Cevap anahtarını alıp kontrol etmeye başladık ancak daha ilk testte başımızdan aşağı kaynar sular döküldü..
Bu filmi daha önce izlediniz mi?
Ben izledim. Ve defalarca başrolde oynadım. Daha iyi geçen sınavlarımdan daha düşük netler, emin olduğum halde yanlış çıkan cevaplar, bir konu hakkında tamamen yanlış bilinen bir bilgi.. Tüm bunlar beni dersten soğutan sebeplerdi. Eminim sizler için de öyledir.
Peki ders çalışıp konu öğrendiğimiz halde netlerimiz neden düşer?
Peki ders çalışıp konu öğrendiğimiz halde netlerimiz neden düşer?
Bir konuyu çalışıp öğrenebiliriz. Ancak bir konu hakkında bildiklerimiz kadar bilmediklerimiz de önemlidir. Hatta bana sorarsanız bilmediklerimiz daha önemlidir. Çünkü sınav anında bildiklerimiz bizim 3 şıkkı elememizi sağlayabilir. Ancak kalan 2 şık arasında yüzde elli gibi büyük bir kazanma şansımız varken psikolojimiz bizi bu soruyu yanıtlamaya iter. Eğer yanlış yanıtlayıp da 1.25 net kaybetmeyi göze alabilyorsanız bu sizi denemelerde idare edecektir. Çoğu zaman da güzel sonuç alacaksınızdır. Ancak iş gerçek sınava geldiğinde durum hiç de öyle değil..
Gelin size başka bir şey söyleyeyeim. Sayısalcılar bana hak vereceklerdir. İstatistiksel olarak..
Her sınavda, kararsız kaldığınız 2 şık arasında yüzde elli doğru yanıt verme şansınızı kullanıp netlerinizi yükseltebilirsiniz. Çok kötü sonuçlar da gelmesi mümkün tabi ama ana fikre ulaşmam için hepsinin doğru çıktığını varsaymalıyım. Her hafta 160 sorunun 10 tanesini tesadüfen bilmiş olalım. Sadece mantık yürüterek. Diğer hafta ise aynı tip 10 soruyu yanlış yapmış olalım. Bu bizim ders çalışıyor olmamıza rağmen başarısız olduğumuz hissine kapılmamıza yol açar. Oysa bütün bir hafta ders çalışmak yerine yalnızca o 10 soruda kararsız kaldığımız 2 şıkka bakıp doğrusunu öğrenseydik, büyük bir sıçrama yaşayacaktık ki bu da bize ders çalışmadan da başarılı olabileceğimiz hissini verirdi. İkisi de pek sağlıklı değil..
Burada da deneme çözmekten çok çözdüğümüz denemeyi ne kadar iyi analiz ettiğimiz devreye giriyor. Bir denemeyi yalnızca kontrol edip bir kenara kaldırıyorsak, girdiğimiz sınavın hiçbir faydası yok. Bu sadece diyet yaparak zayıflamaya çalışmak gibi bir şey. Yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü başarıyı elde etmiş gibi görünebilirsiniz ancak içten içe bu öyle değildir. Zayıflamak isteyen insanlar diyetle birlikte spor yaptıkları zaman ancak gerçek fazlalıkları olan yağlardan kurtulup kas kütlelerini arttırabilirler. Siz de yapamadığınız konulara odaklanarak kas kütlenizi arttırmalısınız.
Şimdi size soruyorum o zaman, bu bahsettiğim iki durum arasında dengeyi kuran bir öğrencinin başarısız olma şansı nedir peki? Var mıdır?
Her hafta programına sadık kalır ve her hafta 1 deneme çözüp bilemediği soruları albüm şeklinde bir deftere yapıştırsa, yanlarına renkli kalemlerle notlar alsa, doğru cevabı belirtse ve sınavda tekrar aynı soruyla karşılaştığındaki o gülümsemenin tadını çıkarsa..
Bunları yapanınız elbette vardır aranızda ve faydasını gördüğünden veya göreceğinden hiç şüphem yok.. Hangi aşamada olursanız olun, her hafta 1 deneme çözülmesinden yanayım. Sınava kadar çözülmemiş deneme yayını bırakılmamasından yanayım.
Ben sınava hazırlanırken matematik 2 ve fen dersleri dışında kaynak almamıştım. Türkçe kitabı almamıştım çünkü zaten sınava kadar her hafta 40 tane Türkçe çözüyordum. Geometri almamıştım çünkü ne kadar bilirsem bileyim çıkan soruya bağlıydı yapıp yapamayacağım. Mat 1 ile aram çok iyiydi çünkü her hafta denememde iyi sonuçlar alırdım. Benim bu derslerim kuvvetliydi. Hem zaten her hafta deneme çözüyordum..
Sizin de güçlü olduğunuz dersler varsa eğer, denemeler belki de size yetecektir, hem size zaman kazandıracaktır. Buna kendiniz karar verebilirsiniz ancak..
Sadece bir tavsiye..
İyi çalışmalar. :)
Burada da deneme çözmekten çok çözdüğümüz denemeyi ne kadar iyi analiz ettiğimiz devreye giriyor. Bir denemeyi yalnızca kontrol edip bir kenara kaldırıyorsak, girdiğimiz sınavın hiçbir faydası yok. Bu sadece diyet yaparak zayıflamaya çalışmak gibi bir şey. Yukarıda bahsettiğim sebeplerden ötürü başarıyı elde etmiş gibi görünebilirsiniz ancak içten içe bu öyle değildir. Zayıflamak isteyen insanlar diyetle birlikte spor yaptıkları zaman ancak gerçek fazlalıkları olan yağlardan kurtulup kas kütlelerini arttırabilirler. Siz de yapamadığınız konulara odaklanarak kas kütlenizi arttırmalısınız.
Şimdi size soruyorum o zaman, bu bahsettiğim iki durum arasında dengeyi kuran bir öğrencinin başarısız olma şansı nedir peki? Var mıdır?
Her hafta programına sadık kalır ve her hafta 1 deneme çözüp bilemediği soruları albüm şeklinde bir deftere yapıştırsa, yanlarına renkli kalemlerle notlar alsa, doğru cevabı belirtse ve sınavda tekrar aynı soruyla karşılaştığındaki o gülümsemenin tadını çıkarsa..
Bunları yapanınız elbette vardır aranızda ve faydasını gördüğünden veya göreceğinden hiç şüphem yok.. Hangi aşamada olursanız olun, her hafta 1 deneme çözülmesinden yanayım. Sınava kadar çözülmemiş deneme yayını bırakılmamasından yanayım.
Ben sınava hazırlanırken matematik 2 ve fen dersleri dışında kaynak almamıştım. Türkçe kitabı almamıştım çünkü zaten sınava kadar her hafta 40 tane Türkçe çözüyordum. Geometri almamıştım çünkü ne kadar bilirsem bileyim çıkan soruya bağlıydı yapıp yapamayacağım. Mat 1 ile aram çok iyiydi çünkü her hafta denememde iyi sonuçlar alırdım. Benim bu derslerim kuvvetliydi. Hem zaten her hafta deneme çözüyordum..
Sizin de güçlü olduğunuz dersler varsa eğer, denemeler belki de size yetecektir, hem size zaman kazandıracaktır. Buna kendiniz karar verebilirsiniz ancak..
Sadece bir tavsiye..
İyi çalışmalar. :)
"Bilgin yoksa, fikrin de olmasın.."
INSTAGRAM: @mavimurekkepbeyazonluk
...
INSTAGRAM: @mavimurekkepbeyazonluk
...